12 Mart 2013 Salı

Yeni Bloklaşmalar, Enerji Paylaşımı Ve 2025'in Dünyası------Ne Olacak Dünyanın Hali

Ne Olacak Dünyanın Hali ABD'de doğrudan başkanlığa danışmanlık hizmeti veren National Intelligence Council (NIC - Ulusal Düşünce Kurumu) 2025 yılında nasıl bir dünya düzeni içinde yaşayacağımıza ilişkin tahminlerini "Dönüşen Dünya" başlıklı bir raporla açıkladı. Bu tahminlerin doğruluğu yanlışlığı tabii ki tartışmaya açık ancak kaynağın rolü önemli olsa dahi neyin konuşulup tartışıldığını bilmek gerekli. Yeni uluslararası aktörler 2025 yılında dünyayı daha karmaşık bir uluslararası sistem bekliyor. Dünya bu süreçte güçlü ülkelerin otoritesinin daha etkin olduğu bir yaşam sürüyor olacak çünkü yeni küresel güçlerin devreye girmesi, bütçe açıklarının büyümesi, bölgesel blokların genişlemesi ve devlet dışı aktörlerin (finansal güçler, uluslarüstü şirketler, mafyatik kurumlar, terör örgütleri vb.) ekonomik olarak gelişmesi sürecek. ABD'nin bugünkü otoritesini paylaşmak zorunda kalması ve yeni büyük aktörlerin daha etkin bir hâl alması, devlet dışı aktörlere ait olan gücün sınırlandırılmasına yol açacak. Bölgesel güçler bu kısıtlamayı gerçekleştirecek olan en önemli etken. Asya'da halihazırda işbirliği içinde çalışan ve bölgesel güç olmaktan, küresel güç olma yoluna bugünden giren ülkeler bu sınırlamaya en önemli katkı yapan ülkeler olacak. Rapor bölgesel güçleri üç başlık altında topluyor: Kuzey Amerika Bloğu, Avrupa Birliği, Doğu Asya Bloğu. 2025 yılında dünyanın en güçlü ülkesi yine ABD olsa da bugünkü gibi kendi başına hareket eden bir ülke olmayacak. Yükselen anti-Amerikanizm'in devamı, ABD'nin Ortadoğu politikalarında dengeleyici bir unsur haline gelmesine yol açacak. ABD uluslararası stratejilerini daha da güçlenecek olan Rusya ve Çin'in politikalarına göre belirleyecek. 2025 itibarıyla Çin'in dünyadaki en büyük ikinci ekonomik, lider askergüç olacağı öngörülüyor. Çin'in büyümesi sürecek olsa da; ülke içi güvenlik, çevre kirliliği, iş dünyasındaki eksik düzenlemeler nedeniyle, ekonomisi dünya pazarına açılan Çin'de değişimlere yol açacak. Komünist Parti, toplumsal esnekliğin sağlanması açısından politikaları hakkında şeffaflaşmaya yönelecek ama bu durum sistemi serbest seçim ortamı ve basın özgürlüğü gibi konularda açılım yapmaya yöneltmeyecek. Dünya politikasındaki kilit rol Hindistan'da olacak. Çok kutuplu dünya düzeninde Yeni Delhi önemli bir köprü görevi görecek. Demokratikleşme ve ekonomik yükseliş, Hindistan'ın uluslararası düzende güvenini yükseltecek. Enerji ve teknoloji üretimindeki istikrarlı yükselişini sürdürecek olan Hindistan, Washington'ı patron olarak görmeyecek. Tam tersi, bu güç Hint diasporasını ABD'de söz sahibi hâle getirecek. Aktüel Dünya Dergisinden....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder